İsim ve Soy İsim Değişikliği

Anahtar Kelimeler: isim, soy isim, isim değişikliği

  • Kişinin ismini ve soy ismini değiştirmesi mümkündür. Bunun için Asliye Hukuk Mahkemesi (Bkz: YHGK 25.12.2013 T., 2013/18-464 E., 2013/1698 K.) nezdinde dava açılması gerekmektedir. Dava kapsamında haklı nedenin ispatı gerekir ve ispat açısından Hakim’in takdir yetkisi bulunmaktadır.
  • Haklı nedenle ilgili Yargıtay kararları şu şekildedir:

“Davacı dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanında; babasının annesini ve kendisini terk ettiğini, 2 yaşındayken annesinden boşandığını, terk ettikten sonra ne maddi ne manevi olarak kendisiyle ilgilenmediğini, biyolojik açıdan babası olması dışında kendisiyle hiçbir duygu bağının olmadığını, baba olarak benimsemediği bir kişinin soyadını taşımanın kendisini inanılmaz derecede rahatsız ettiğini, çevresinde…soyadını taşıyan sadece kendisi olduğunu, ayırca bu soyismin hiçbir konuda gayret sarfetmeyen bir kişiymiş gibi algılanması sebebiyle üzüntüye sebep olduğunu belirterek soyadının Ilgaz olarak düzeltilmesini istemiştir. (…) Somut olayda, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar dosyada toplanan kanıtlar sözü edilen Kanun maddesine göre haklı neden sayılarak soyadın değiştirilmesi yönünden davanın kabulüyle davacının soyadının talep gibi düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.” (Y. 8. HD, 14.12.2017 T., 2017/6537 E., 2017/16938 K., www.kazanci.com, Erişim Tarihi: 10.04.2020)

“Somut olayda davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar, dosyada toplanan kanıtlar, 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/12 E. 2014/89 . sayılı dosyasında ve eldeki davada dinlenen tanıkların anlatımları dikkate alındığında, davacının “… adı ile tanındığı anlaşıldığından, bu hususun anılan yasa maddesi hükmüne göre haklı neden sayılarak davanın kabulüne hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.” (Y. 8. HD, 14.12.2017 T., 2017/6311 E., 2017/16881 K., www.kazanci.com, Erişim Tarihi: 10.04.2020)

“Yargılama sırasında dinlenen tanıklar, davacının arkadaş çevresinde ve aile arasında adı ile bilindiğini beyan ettiklerinden ve kolluk araştırma tutanağı ve adli sicil kaydına göre de isim değişikliğine engel bir nedenin bulunmadığı, davacının adı ile bilindiği tespit edildiğinden ve davacı tarafından haklı nedeni kanıtladığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir.” (Y. 18. HD, 13.01.2016 T., 2015/5694 E., 2016/347 K., www.kazanci.com, Erişim Tarihi: 10.04.2020)

  • Evli kadının soy isim değişiklik davası Aile Mahkemesi’nde görülür. Kadının yalnızca evlilik öncesi soy ismini kullanması mümkündür:

“sebep önemli olmaksızın davacı evlilik birliği içinde sadece kızlık soyismini kullanmak istemektedir. Kızlık soyisminin kullanmak istemek için haklı bir gerekçenin bulunmasına ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu hak AİHS 8 ve Anayasanın 17. maddeleri kapsamında bir insan hakkıdır ve cinsiyete dayalı olarak bir ayrıma tabi tutulmaksızın erkek ve kadın arasında eşit şekilde uygulanmalıdır. Aksi durum AİHS’nin 14. maddesine aykırılık teşkil edecektir.” (YHGK, 30.09.2015 T., 2014/2-889 E., 2015/2011 K, www.kazanci.com, Erişim Tarihi: 10.04.2020)

  • Çocuğun soy isminin velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi davası Aile Mahkemesi’nde görülür:

“davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı “aile soyadının” velayet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine dair bulunması ve buna dair değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden davanın görev yönünden reddine kararı verilmesi gerekirken bu isteğin esastan incelenerek reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden bozmayı gerektirmiştir.” (Y. 8. HD, 16.03.2017 T., 2017/1124 E., 2017/3787 K., www.kazanci.com, Erişim Tarihi: 10.04.2020)

  • Velayet hakkı koşulsuz şekilde çocuğun soy isminin değiştirilmesi hakkını vermez, haklı nedenin ispatı gerekir:

“Velayet hakkı ana ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır. Evliliğin sonradan boşanma gibi sebeplerle ortadan kalkması hallerinde velayet hakkının sırf anaya verilmiş olması onun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir.” (Y. 18. HD, 29.09.2016 T., 2016/9861 E., 2016/10849 K., www.kazanci.com, Erişim Tarihi: 10.04.2020)

“Somut olayda da, taraflar sonradan boşanmış olsalar da soyadı değiştirilmek istenilen küçük evlilik içinde doğmuştur. Bu nedenle yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere küçük ergin oluncaya kadar babanın soyadını taşıması gerektiği Kurul çoğunluğunca kabul edilmiştir.” (YHGK 25.12.2013 T., 2013/18-464 E., 2013/1698 K., www.kazanci.com, Erişim Tarihi: 10.04.2020)

  • 24.12.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7196 sayılı Kanun uyarınca Nüfus Hizmetleri Kanunu’na eklenen Geçici Madde 11 uyarınca, 3 yıl içinde Nüfus Müdürlüğü’ne yapılacak yazılı başvuru ile  21/6/1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3 üncü maddesine aykırı soyadları ile yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen ad ve soyadları, mahkeme kararı aranmaksızın, il veya ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir.

Av. Musa Armağan Adal